Ben ve Zoey

Nyx tapınağına biraz huzur bulmaya gitmiştim... Ken dimi ne zaman kötü hissetsem Nyx tapınağındaki Nyx heykeline bakıp huzur bulurdum... Tapınakta kimse yoktu çünkü buğün dolunay ritüeli zamanıydı. Tapınağın kapıları usulca açıldı. Zoey içeri girdi beni bulduğuna sevinmiş görümüyordu.
" Lanet olsun! Aphrodite dolunay ritüeline gidiyoruz ve sen ortalıkta yoksun... Ve yine seni tapınakta buluyorum ..." dedi sonra Xyx heykeline dönerek " Özür dilerim Tanrıçam! " dedi. Bu hareketi beni güldürdü... Gülmem Zoey'i sinir etti. Elementlerden birini harekete geçirerek beni kendi yanına kapıya doğru sürükletti. Karşı koymaya çalıştıysamda başarılı olamadım... Şimdi Zoey gülüyordu. Sonunda element beni rahat bıraktığında Zoey'e dönüp " Arkadaşlarına böyle davranman hiç hoş değil Zo! " dedim...
"Ya bir de bana sor " dedi gülerek... Sinir olmuştum ona bakmadan sarı saçlarımı savurdum ve kapıdan çıktım... Arkama bakmama gerek yoktu çünkü arkamdan geldiğini biliyordum...

Yine sorumsuz arkadaşım Aphrodite'i arıyordum. Dolunay ritüeline geç kalmıştık. Birden aklıma Nyx Tapınağına bakmak geldi. Tahminim doğru çıkmıştı. Aphrodite ayağa dikilmiş Nyx'le konuşuyordu.( Tabi sadece Aphrodite konuşuyordu. Nyx ona cevap vermiyordu. )Kapıyı açıp içeri girdi. Aphrodite geldiğimi duymuştu bana dönüp baktı.
" Lanet olsun! Aphrodite dolunay ritüeline gidiyoruz ve sen ortalıkta yoksun... Ve yine seni tapınakta buluyorum ..." dedim ve Nyx'in heykeline dönüp öne doğru eğildim ve " Özür dilerim Tanrıçam! " dedim. Bu hareketim Aphrodite'i güldürmüştü. Sinir oldum ve elementlerimden birini harekete geçirerek onu kapıya doğru sürüklettim. Bana dönüp " Arkadaşlarına böyle davranman hiç hoş değil Zo! " dedi.
"Ya bir de bana sor " dedim gülerek. Bana bakmadan onu bir tanrıça kadar güzel yapan sarı saçlarını savurup kapıdan dışarı çıktı.Bende arksından ilerledim. Doğu duvarına doğru ilerliyorduk. Tam karşımızda iki çaylak belirdi. Aphrodite'in onlara çıkışacağını bildiğim için öne atladım ve konuşmaya başladım...
" Evet, ne istiyorsunuz? " dedim.

Doğu duvarına doğru ilerliyorduk. Tam karşımıza iki çaylak geçti. Morelim zaten bozuktu ters bir cevap vereceğimi bildiğim için ağzımı kapalı tuttum Zoey de benimle aynı şeyleri düşünmüş olmalı ki öneme geçti ve çaylaklarla konuşmaya başladı.
" Evet, ne istiyorsunuz? " dedi.
Çaylaklardan biri " Birşeye ihtiyacınız var mı diye sormaya geldik " dedi.
" Hiçbirşeye ihtiyacımız yok... Çaylaklardan ne istenebilir ki! " dedim gülerek. Zoey bana dirsek attı. " Ah! "
" Bir şeye ihtiyacımız yok arkadaşlar teşekkürler... " dedi ve beni de çekiştirerek çaylakların. yanından aceleyle ayrıldı. Çaylakların bizi duyamayacağı bir mesafeye geldiğimizde " Senin derdin ne Afro? " diye sordu.
" Hiç... " dedim umursamaz bir tavırla. Kafasını sallayarak çaylakların içine karıştı ve ritüelin başlamasını bekledi. Tabi bende arkasından gittim. Neferet çemberin içinde tüm güzelliğiyle parladı ve ritüeli başlattı.


Rp Bitmiştir!